Sosyal Medya

Makale

Kudüs’ü hiç unutmadan bir Ramazan daha...

DehÅŸetli gündemlerin içinden yana yakıla geçerken biz, “birdenbire” Ã§Ä±kagelir Ramazan. Sanki evin yolunu unutmuÅŸ çocuklarını sabırla içeri çağıran bir anneye benzer sesi. “Haydi içeri” der... Toplar evlatlarını. O, birdenbire çağırınca bizi, biz ait olduÄŸumuz evi, iklimi hatırlarız...

O, Kur’anı Kerim’in ayıdır... Onun günleri, Allah’ın Sözünün hatırı olarak muhteremdir. Bir kısmımız Melek Cebrail’in (selam üzerine olsun) bir kısmımız ise Rahmetellilalemin olan Hz. Peygamber’in (salat ve selam üzerine olsun) tavrını sürdürerek, Kur’anın sayfalarını mukabele etmeye baÅŸlarız. Kuran’ı Kerim’in “evimiz” olduÄŸunu fısıldar bize Ramazan günleri... Kur’anın içine çaÄŸrılırız. Küçük çocuklar gibi koÅŸarak yaklaşırız Allah’ın sözüne, kuÅŸ sürüleri gibi konmaya çalışırız kutsal aÄŸacımızın dallarına...

O, sabrın ayıdır... Suya sabrın, öfkeye sabrın, ekmeÄŸe sabrın, hiddete sabrın çaÄŸrısıdır. BaÅŸlı başına selamdır Ramazan’ın günleri. Sükunet, bizi kendimizle karşılaÅŸtırır. Ne kadar zordur Bir Yasin Suresi boyunca da olsa sadece Söz’e odaklanmak mesela... Dışarıda akmakta olan o güçlü gündem seline kapıyı kapatabilmek. Huzur’da olduÄŸumuzun bilincini kuÅŸanmak. Elbette zordur. Hayatı, Allah için kılabilmek... Gözleri yere indirmek, beli yere doÄŸru bükmek, boyun eÄŸmek, alnı topraÄŸa sürmek, dili tutup gönlü konuÅŸturmak, gözden geçirmek kalbi ve silip süpürmeye çalışmak kalpteki dünyalık daÄŸları...

O, iyilik ayıdır... Affetmenin olduÄŸu kadar, yeniden baÅŸlayabilmenin, umudun, niyetin vaktidir. Eylemsizlik, miskinlik deÄŸildir onun ritmi. Vermenin, bağışlamanın, kendinden alarak, kendinden vazgeçmenin temrinidir.

O, tebessüm ayıdır. Gülmekte ne kadar neÅŸe var ise, tebessümde o kadar hüzün vardır. Her ÅŸeye raÄŸmen’lik vardır, kalenderlik, göğüs geriÅŸ vardır. Ve konukseverdir tebessüm, kahkaha misafir beklemezken söz geliÅŸi, o buyur edendir, kapıyı çalandır, davet edendir... Ramazan, davet ayıdır.

O, dua ayıdır. Bu Ramazan’a eriÅŸememiÅŸ olanlarımızı ziyadesiyle yad ettiÄŸimiz günlerdir. Fani oluÅŸumuz gerçeÄŸi karşısında, acziyetimizle yüzleÅŸtiÄŸimiz bir zaman buutudur. Hasret ayıdır Ramazan. Ahirete yolcu ettiklerimizle her seferinde parça parça gittiÄŸimiz ‘’öte dünya’’nın, aslında burnumuzun dibinde sürmekte olduÄŸunu fısıldar bize. Kabirlerden yükselen gül fidanları, kabir taÅŸlarının yanına kuÅŸlar su içebilsin diye konulmuÅŸ çanaklar, sessiz hece taÅŸları, ziyaretimizi bekleyen ruhlar... Onlar da Ramazan ayının muhterem konuklarındandır... 

O, ziyaret ayıdırO, Kudüs’tür, tertemizdir, kutsanmış... Garipleri, kimsesizleri, yeryüzünde bir tüy kadar bile yer tutmayan dulları, kapısı kırk yıl çalınmasa varlığından kimsenin haberdar olmayacağı yalnızları bulup da yüzlerinde Allah’ın Ä°simlerini temaÅŸa edebilmenin imkanıdır... O, Kudüs’ün sahipsiz kalışını, gökteki hilalle bize hatırlatan bilinçtir...  

O, “yakin” ayıdır. Kitaplardan okuyup öğrenmeye çalıştığımız “ilmel yakin”den, elimizi deÄŸdirmeye yelteneceÄŸimiz “aynel yakin”e ve oradan da “Hakkel yakin”e yol bulacağımız, gönül görüşüne tekamül ayıdır... Hikmete yöneliÅŸin ayı, hakikate yakınlaÅŸmanın... Sadece gözle deÄŸil, kalple de görebilmenin tecrübesidir Ramazan... Basardan, basirete geçiÅŸin talimi...

Allah’ım, bizi affınla ÅŸerefyab eyle. MaÄŸfiretini bahÅŸet. Resulüne (s) layık bir ümmet ve razı olacağın kullarından eyle... Bizi Ramazan-ı Åžerife kavuÅŸturduÄŸun için binlerce kere hamdederiz Sana Ya Rahman Ya Rahim Ya Allah..

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.